2006 Ocak




Mobilasyon: Refik Caglayan :: Main Page






























Permalink icon  Gelecekle ilgili kısa bir film: Her şey Yakınsayacak mı?




İzleyince insan kendine ister istemez soruyor “acaba yakınsamayı çok abartıyoruz!!!”.

Filmi buradan izleyebilirsiniz…













Permalink icon  Sanal bir VASPARA (VP) yaratalım ve rahat rahat harcayalım.




Çok eskiden beri İsveçte ve Finlandiya'da uygulandığını bildiğin bir sistem var. Kullanıcılar yarattıkları air-time yada arandıkları süre oranınca, bedava kontör yada konuşma kazanıyordu. Zaten bu yöntem daha sonra Avrupa'da oldukça yaygınlaştı. Bir kaç gün önce...   devamı için tıklayın... »











Permalink icon  Katma Değerli Mobil Servisler




Cep telefonlarını sadece birer sesli iletişim aracı olarak kullandığımız zamanlar çok geride kaldı. SMS’in iletişimde yarattığı değişim esnasında bizler, belki de farkında olmadan “yeni gelecek” için ciddi bir hazırlık aşamasından geçtik. SMS iletişimi, birer müşteri olarak hepimizin alışkanlıklarını, beklentilerini değiştirdi. Yeni iletişim tarzı derken bir de baktık ki, yenilikler bizleri daha hızlı ama daha sabırsız, daha bilgili ve bilgiye daha da aç bir hale getirdi. İnsanların düşünce sistemleri ve talep etme tarzları değişti. Artık zaman ve mekân tanımayan bu yeni müşteri modeline hitap etmek için yeni mecralar kullanmak gerekli. Aslında tüm bu alışkanlıkları değiştiren mobil teknoloji, değiştirdiği alışkanlıklara karşı cevabı yine kendisi veriyor... devamı var...   devamı için tıklayın... »



1 Dosya eklenmiş...











Permalink icon  MMS neden olmadı, nasıl olur? Birde benden dinleyin...




Eğer biri mobilite nedir diye soracak olursa; cevabım herhalde "hareketli olmak ve minumumla iş görmek" olurdu. Sakın yanlış anlaşılmasın, minumumla yetinmek demedim. Yetinmek kelimesinin ardında bir yetersizlik saklı… Halbuki minumumla iş görmek daha farklıdır... Gereksiz ekleri atmak ve sadece gerekeni kullanmak... Mobilite’nin "yerden bağımsız olma" özelliğini çıkartsak geri kalan değerdir minimalite...   devamı için tıklayın... »











Permalink icon  Özel günlerde atılan SMS'ler ve farklılık....




Medya Tava'da okuduğum bu haberi olduğu gibi aktarıyorum. Haber ile ilgili yorumum ise aşağıda... Sizinde fikirlerinizi, düşüncelerinizi bekliyorum...   devamı için tıklayın... »











Permalink icon  Pin-Pon Yapalım mı?




Bence birSMS daha yapalım. Bu tamamen "ping" atmak gibi bişi olacak, yani tam bir SMS değil. İçine yazı yazılmayacak. Çaldır-kapatlarda ki gibi yollayanın kontak bilgisi çıkacak. Yani aynı SMS'lerde de olduğu gibi, yollayan ve zaman bilgisi...    devamı için tıklayın... »











Permalink icon  Yeni SMS: Yaz Yolla Hemde Bedava




Çok ciddiyim artık SMS'i bedava yollamanın bir yolu var. Bu bence gelecekteki muhtemel teknolojik yakınsamalara çok ufak bir örnek... Bir java uygulaması üzerinden istediğin mesajı yazıp yolluyorsun. Kullanıcı için zor olan bir şey yok. Tek fark...   devamı için tıklayın... »







Permalink icon  Yeni bir mobil oyun: "Ferrari Championship"




Vodafone Ferrari ile olan sponsorluk antlaşmasının avantajlarını kullanmaya devam ediyor. (Bu arada bilmeyenler için bir kaç hatırlatma Voda'nın Ferrari'yle olan sponsorluğu bitti. Voda gelecek sezon McL. Mercedes'e sponsor olacak. Voda aynı zamanda Manchester United ile olan antlaşmasınıda bitirdi) ...   devamı için tıklayın... »











Permalink icon  İçeriğin gerçek maliyeti...




Daily record sitesinde yazılmış bir yazıda içeriğin gerçek bedelinden bahsediliyor. Genelde bir içerik (ringtone, realtone, mp3...vs) alırken karşımıza hep sabit bit fiyat çıkar. Bu içeriği indirirken charge eden GPRS fiyatı ise hep gözardı edilir. Bu maliyet bazen öyle bir boyutlara çıkıyor ki, satın alınan içeriğin bedeli nerdeyse iki katına varıyor...   devamı için tıklayın... »











Permalink icon  Güzel bir MMS Reklamı...




 

 



Hep az kullanıldığından yakınılan MMS, böyle bir zamanda kullanılmaz da ne zaman kullanılır?



Norveç'te yapılan bu kampanya bana kalırsa gerçekten çok güzel ve orjinal...



Yolda gezerken bu posterleri görüyorsunuz ve yanına gidip fotografınızı cekiyorsunuz.(Siz yada bir arkadaşınız)



Sonra ne mi oluyor? Buyrun resimler...











Bence bu resmi çektiren herkes, yakınlarına bu fotoları (zevkle) MMS kullanarak atar...



Operatörler MMS kullanımını arttırmak için yada markalar (örneğin herhangi bir dergi) müşteri gözünde imajlarını yükseltmek için çok rahatlıkla böyle yaratıcı bir reklam kampanyası düzenleyebilirler.















Permalink icon  Mobil Pazarlama Kampanyalarının işe yararlılığı...




 

 



Amerika'da yaklaşık 7000 (yedi bin) mağaza zincirine sahip, dev fast-food markası Burger King 3 hafta sürecek yeni bir kampanyaya başladı. Kampanyanın adı "Text 2 Score".



Müşteriler tavuk kızartmalarından çıkan 10 hanelik şifreyi, SMS ile sisteme yolluyorlar.



Çekilişle bu katılımcılara özel hediyeler veriliyor. Amerikan Futbol ligi maçlarına geziler, Xbox video oyunları, plasma TV...vs



Verilen hediyeler güzel, mağaza sayısıda çok. Bilinirlik ve katılımda illa yüksek olur.



Ama ben Burger King gibi dev bir firmadan daha yaratıcı ve kendileri için geri dönüşümü daha yüksek bir kurgu beklerdim. (ajans sorunudur belkide )



Yapılan bu pull kampanyanın müşteriden oldukça sayıda SMS çekeceği belli. Bu gelen SMS'lerin içinde ne var. 10 hanelik kampanya kodu. Peki başka!



*Müşterinin yaşı? hayır.

*Mennuniyet anketi? hayır.

*Müşteri talebi, önerisi? hayır.




Acaba Burger King bu kampanya kodlarının koleksiyonunu mu yapacak...



Hayır aynı kurguyu içinde SMS olmadan da yapabilirlerdi. Nasıl olurdu? Kutuda yazan şifre, kazı-kazan kartı şeklinde verilir. Kartın arkasına da ad, soyad, cep telefonu yazılır ve çekiliş kutusuna atılır ve olay biterdi.



Böylece kullanıcıdan da SMS ücreti çıkmazdı.



Halbuki yollanan mesaja bazı CRM dataları eklense, daha sonrada Burger bunlara yönelik bazı bağlılık programları geliştirse, bu kampanyanlar daha efektif hale gelir. Bence müşteriyide kampanyaya aşık etmek gerek. Basit bir çekiliş kurgusunun marka aşkını yükseltecek hiç bir tarafı yok.








 













Permalink icon  Bütün güzellikler sizin olsun... Bayramlar ve SMS




 

 



Bayramların en sevdiğim yanı öğleden sonra yapılan ziyaretler, ertesi gün gelen misafirler ve bayramın erken saatlerinden başlayıp sonuna kadar süren, birbirinden yaratıcı, içten, samimi !!! SMS tebrikleridir...



Hatırlanmak, hatırlamak... Telefon "dıt-dıttt" öter ve anlarız ki mesaj geldi. Şöyle bir okuruz o mesajları. Önemli olan kimin attığıdır. Yoksa ne yazdığını gerçekte pek merak etmeyiz. Yüksek ihtimalle bir evvel ki gelen mesajın ya aynısı yada bir benzeridir.



Aslında "ping" atmaya benziyor bu SMS'ler. Bana kalırsa bu SMS'lerin verdiğ gerçek mesaj "sen hala benim çevremden birisin..." anlamına geliyor. Hiç olmamasından iyidir en azından!



Şimdi aranızdan "olur mu canım! bayram mesajı bayram mesajıdır" diyenler olacaktır. 



Hayır efendim değildir, bayram mesajı bulk SMS'dir, Junk mail'dır. SPAM'dir



Bayram mesajının TO listesine 250 kişiyi yazıp "Yolla" deyip gönderdiğimiz mail'lerden ne farkı vardır.



Eğer Spam olmasın diyorsanız, karşı tarafa bir mutluluk versin, yüzlerde bir tebüssüm bıraksın, gelen yüzlerce mesaj arasından sıyrılsın, bir farklılık yaratsın diyorsanız,  mesajlarınızı kişiye özel atın. Örnek: "Zeynep'cim bayramın kutlu olsun...Herkese selam söyle benden. öpüyorum çok...refik"  Böyle olursa o zaman bayram mesajı, artık gerçek bir bayram mesajıdır.



Yoksa bayramlarda, kandillerde, yılbaşlarında herkese aynı içerikle attığımız mesaj PING atmaktan öteye geçmez.



Neyse Pıng'di, Spam'di bir yana... Bu güzel günde herkesin bayramı kutlu olsun, bütün güzellikler sizin olsun.



Refik Çağlayan













Permalink icon  Mobile Search ve Sorgu Sonuçları...




 

 



Amerika'da mobil arama motoru hizmeti veren 4info 2005 senesinde en çok aranan kelimeleri yayınladı. Liste aşağıda ki gibi;



1. RED SOX

2. YANKEES

3. NFL

4. PU

5. MLB

6. ASTROS

7. WHITE SOX

8. SHOT

9. HELP

10. DRINK

11. JOKE

12. NBA

13. PICKUP

14. ANGELS

15. NFL SCORES

16. BRAVES

17. NHL

18. INDIANS

19. NCAAF

20. METS

21. GIANTS

22. AAPL

23. NYY

24. STEELERS

25. COLTS



Görüldüğü gibi sorguların bir çoğu spor ile ilgili. Bencede "spor müsabakaları sonuçları" ve "son gelişmeler" oldukça merak edilen bir konu.Bu tarz bilgileri veren baska abonelikli servislerde var ama "mobile search" servisini abone sistemli haber-bilgi servislerinden ayıran en önemli kısmı push değil pull servis olması.



Yakında "Mobile Search" ile ilgili  bir araştırma yapacağım. O yazıda bunları daha detaylı inceleriz...









Permalink icon  Vodafone & Sony Yeni Müzik Servislerini Açıkladılar: "Radio DJ"





 



Dün Visual Radio ile yazdığım yazının ardından bugün yakın arkadaşım Tunç'un blog'unda bir başka radyo lansmanı ile karşılaşınca bir anda irkildim. Aman bu ne hız, bu ne şiddet, ne celal... (aslında konu itibariyle bu haberleri Tunç'un benden duyması gerek ama ben ondan duyuyorum, neyse Bu arada Atölye'de birbirinden güzel değerlendirmeler, fikirler var...tavsiye ederim) 



Şimdi gelelim habere... Vodafone ve Sony'nin lanse ettiği bu yeni ürünün adı "Radio DJ". Yapılan açıklamaya göre 3G handsetler de ve PC'ler de çalışacak olan  bu yeni teknoloji sayesinde kullanıcılar artık istemedikleri şarkıları duymayacak.



Dinleyiciler radyo'da çalan bir şarkıyı istemediklerinde "dislike" tuşuna basacaklar. Şarkı hemen bitecek ve bir daha asla o kişinin hesabında çalamayacak. Yani bu sistem kendi kendine öğrenen, akıllı bir sistem. Belkide "yapay zekaya sahip ilk katma değerli mobil servis". Daha da güzeli kişiye özel yayın yapan ilk ürün. İşte tüm bunlar geleceğin sinyalleri...



Her yeni teknolojide geleceğe bir adım daha yaklaşıyoruz. Artık verileni aldığımız genel yayınlar bitiyor ve müşteriye özel yayın devri başlıyor. Kişiye özel yayıncılık... Yakında TV'lerde böyle olacak.  İstediğin saatte, istediğin program....



Bu yeni radyonun yani Radio DJ'in 3  farklı yayın modeli var;



1) Önceden tanımlanmış kanallar: Bu modelde yayıncı kendi belirlediği içeriği dinleyicilere sunuyor. Dinleyici çalan şarkıyı "Like" yada "dislike" seçenekleri ile oyluyor. Eğer "dislike" seçilmişse şarkı bitiyor ve ertesi şarkı başlıyor.



2) Kişisel kanallar: Daha önceden oylanan şarkıların oluşturduğu kanallar. Kullanıcı oyladığı şarkılar ile  kendine özel farklı farklı kanallar tanımlayabiliyor ve bunları dinliyor. Yani yüksek rating alan şarkılar çalıyor, diğerlerinin adı bile geçmiyor.



3) Koleksiyon ve temalı yayınlar: Radyonun, müzik tarzları ve kategorilere yada özel günlere göre yaptığı yayınlar. Hip-Hop tarzı müzik yada yılbaşı müzikleri kanalı... gibi



Bu servise hem PC'den hemde cepten aynı kalitede ulaşmak mümkün (high quality stereo). Servisin benim beğenimi kazanan bir diğer yönü ise ücretlendirme politikası...



Bir önceki VisualRadyo yazımda 4 farklı ücretlendirme modeli önermiştim. Burada da o modellerden üçüncüsü ile karşılaştım.  Aylık sabit ücret ve istediğin kadar dinle. (Bu ücretlendirme modelinin bilinmeyen bir yanı yok, zaten  burada ki başarı ürün ile bu modelin uyumu)



Bunun haricinde ki hiç bir data trafiği için kullanıcıdan para alınmayacak. Zaten kullanıcıyı oylama yaptığı "like" ve "dislike" tuşları ile ekrana bağlamışken, o ekranda daha nice kurgular, satışlar ve CRM'ler yapılır.  Zaten yapılan açıklamada görüntülü arayüzde çalan şarkının mp3 yada diğer formatlarda anında satılık olacakmış.

 

Vodafone'un Radio DJ servisi ilk olarak 6 ülkede, önümüzde aylarda hizmete sunulacak. Bunlar İngiltere Fransa, Almanya, İtalya, Portekiz ve İspanya. Bundan sonraki zaman diliminde (2006 sonuna kadar) 14 ülkede daha hizmet verip, toplamda 20 ülkeye yayın yapıyor olacaklar.



Vodafone daha önceden Universal ile içerik ortaklığı yapmıştı. Sony ile yapılan bu ortaklıktan sonra ellerinde ciddi bir içerik birikti.Bu içerikler ile radyoculuk yapmak o kadar da zor olmasa gerek.



Bakalım müşterinin bu servise olan tepkisi nasıl olacak. Bir kaç ay içerisinde anlarız....













Permalink icon  Turkcell Visual-Radio servisini hazırlıyor....





Turkcell'in web sayfasında ki basın bültenine göre Nokia ve HP'nin beraber geliştirdikleri ürün "Visual Radio" artık ülkemizde de kullanılabilecek. Hayırlı olsun, umarım herkesin severek kullanacağı ve kalıplaşmış alışkanlıkları değiştirebilecek bir servis olur.



 



Ürünün bana kalırsa en büyük özelliği, kullanıcıya anında satış imkanı sunan bir reklam mecrası olma potansiyeli... Bunlardan bahsetmeden önce ürün hakkında biraz bilgi vermek istiyorum. Daha önceden de belirttiğim gibi bu ürün Nokia ve HP'nin ortak çalışması. Bu servis tüm dünyada, yerel operatörler ve bu iki firmanın ortaklığı ile yapılyor. Servis şu an sadece Nokia'nın bazı modelleri tarafından destekleniyor. Nokia'nın tahminleri 2006 senesinde tam 100 milyon Visual Radio telefonun pazarda kullanılıyor olacağını söylüyor.



Visual Radio basit olarak anlatmak gerekirse, arabalarda dinlediğimiz radyoların RDS(radio data system) destekleyen modellerinin, mobil telefonlara uygulanmış hali. RDS dediğim, hani şu yolda giderken birden radyo ekranında bazı yazılar çıkar (sanatçının adı, şarkı adı, albüm... vs); işte o. Türkiye'de bu hizmeti sadece "radyo eksen", "power grup" gibi bazı kanallar sunuyor.



Eğer cep telefonunuz bu altyapıyı destekliyor ve dinlediğiniz kanal interaktif data yayını yapıyorsa, bir yandan cep'ten radyo dinlerken bir yandan da GPRS ile şarkı bilgilerini yada diğer başka bilgileri alabiliyor, bir sonra ki şarkı için istek yapabiliyor, oylamalara katılıp bazı promosyonal hediyeler kazanabiliyorsunuz. Tabi Visual Radyo altyapısını destekleyen bir kanalı dinlerken bu özelliği kapatabilirsiniz de. Tamamen kullanıcı tercihine kalmış bir özellik.



Bu servise Türkiye'de kimler içerik sağlar bilmiyorum. Bana kalırsa farklılaşmak, hedef kitleyi büyütmek, reklam gelirlerini arttırmak ve marka imajını yükseltmek adına radyo kanalları için bulunmaz bir fırsat. Benim böyle bir olanağım olsa, içerik ortaklığı için Turkcell'le çoktan konuşurdum.



 



 



Bu servisin mevcut özelliklerinden faydalanmak için handset ile sistem arasında GPRS üzerinden data alışverişi yapılması gerekiyor. Bu da demek oluyor ki, bağlantı paralı...



Konuyu gene ücretlendirme mantıksızlığına getirmek istemiyorum ama bu ürün bu soruna oldukça müsait. Şimdi burası eğer reklamın yapılacağı bir yer olacaksa kullanıcı gene markaların reklamlarını izlediği için charge ediliyor olacak.  Bence konuyu 4 şekilde çözmek mümkün.

   



        1- Reklamsız bir yayın ama GPRS ücretli.



        2- GPRS ücretlendirilmez ama zarar reklam verenden tahsil edilir.



        3-Aylık bir sabit ücret ve sınırsız kullanım (eğer mümkün olursa reklamlı ve             reklamsız yayın olmak üzere iki farklı sabit fiyat verilir)



        4- Kullanıcıya izlediği reklam kadar servisi bedava kullanma olanağı sunulur.



Bunların haricinde "Google müzik arama motorunun bulduğu içerik" ile Visual Radio oldukça örtüşüyor. Google'da aranan bir şarkı sonrasında, sistem kullanıcıya şarkı ile ilgili tüm bilgileri ve bununla alakalı tüm ürünleri sunuyor. Kullanıcı bu sonuçların sonrasında hemen o şarkının bulunduğu CD'yi yada mp3'leri elektronik ortam üzerinden satın alabiliyor. 



Şimdi bu servis sunulurken cepde kullanıcının işlemlerini gerçekleştireceği bir ara yüz olacak. Belki bu arayüzü biraz daha geliştirerek çalan şarkının sadece ringtone, wallpaper gibi yan ürünlerinın m-pay ile satışı değil, mp3 gibi doğrudan ve CD/kaset gibi dolaylı satışlarıda bir Online Satış Mağazısının ortaklığı ile sağlanabilir.



Bu özelliği ya servis sağlayacı yada içerik sunan radyo kanalıda bu tarz antlaşmalar ile kendi arayüzünden müşteriye satış yapabilir.



İşe yazının başında bahsettiğim özellik buydu. Kullanıcı bu servisi hem işitme hemde görme organları ile algılıyor. Fakat ana-içeriğin(müzik) yapısı dolayısıyla, kullanıcı sadece işitme organlanlarını(duyusal kısım) yoğun bir şekilde kullanıyor. Görme duyusu ise beklenti yaratıldığı halde pek kullanılmadığı için doyurulamıyor ve boşta kalıyor. Görsel kısmın acilen o yada bu şekilde kullanılması gerek yoksa müşteri mennuniyetsizliği...Emin olun eğer bu bir dijital TV servisi olsaydı, katma değerli servisler bu kadar rahat yapılamazdı.



Günün sonunda bu bir radyo ve insanlar bunu dinliyor. eMüşteri kendi kendine soruyor "peki benim ekranla işim ne?" İşta tam bunu sorduğu anda ekrana bir anket sorusu geliyor. En beğendiğiniz sanatçı, en sevdiğiniz şarkı, tuttuğunuz takım... vs. Ekranı kullanmak adına bu sorular cevaplanıyor...



Tüm bu soruların cevapları bize zaten cep no'su bilinen kişinin sosyo-ekonomik bulguları bir bir veriyor. Bana kalırsa bu servisin anketlere geri dönüş oranı %50'lileri rahat aşar. CRM'in kralı yapılır bu servis sayesinde. Düşünsenize hani kullanıcının o en beğendiği şarkıcının yeni albümünü satmak bir anda nasılda kolaylaştı hemde gene mobil olarak.



İşte o yüzden diyorum ki ufak gelirler peşinde koşmaktansa (örnek: GPRS ücretleri yada reklam gelirleri) bu tarz avantajları kovalamak daha mantıklı geliyor bana.



Bana kalırsa Visaul Radyo'yu iyi analiz etmek gerek. Çünkü bu ürün geleceğin TV yayıncılığı hakkında önemli ipuçları veriyor. "Visual TV" hemde yayın akışını kullanıcının belirlediği, yani kişiye özel içeriğin sunuldu bir TV kanalı...Hemde mobil cihaz üzerinden izlenebiliyor....



Sonuç olarak aynı anda kullanıcıyı, radyo kanallarını, operatörleri, müzik piyasını ve reklam verenleri ilgilendiren önemli bir servis. Umarım servis hakkında ilerde konuşacak çok şey olur. 



Servisin demosuna buradan ulaşabilirsiniz...