2005 Kasım




Mobilasyon: Refik Caglayan :: Main Page




























Permalink icon  M-Pazarlama & M-Ticaret için Büyük Gelişme...







ValueFirst Messaging firması Mobil Barkod servisini lanse etti. Evet daha önceden barkod resimlerini MMS ile bir sisteme yollayıp bilgi aldığımız yada QR (2 boyutlu yeni barkot sistemi) barkodlar ile anında WAP bağlantısı sağladığımız servisler olmuştu. Ama bu biraz daha farklı. Artık server'lar son kullanıcının cep telefonuna, standart barkod okuyucular ile uyumlu olan 7 haneli standart barkodları yollayabilecek... Gelen mesaj barkod'la beraber 120 karakterlik bir text'e de yer veriyor.



 



Sanırım son zamanlarda insanın aklında bu kadar yeni fikir patlamaları yaşatan başka bir VAS haberi olmamıştı. Keşke micro-payment'lar da kredi kartı yerine operatör üzerinden tahsil edilse ve faturaya yansıtılsa. Bu gelişmenin m-ticket servislerinin kullanım alanını ve kolaylığını artıracağını düşünüyorum. Artık sinema gişesinin yanında ki kiosk'a cep telefonu ekranımızı yanaştırıp biletimizi alıp, koltuğumuza oturacağız, hatta aramızda ki bazı şanslı seyirciler, barkod'u okuttuğumuz an kiosk'un ekranından "patlamış mısır kazandınız" mesajını da görebilecekler. Yada Biletix’in yeni sunacağı cepbilet (m-iletix sanırım daha iyi isim oldu ) servisi ile maçlara hem 2 milyon ucuza  (çünkü kargo maliyeti yok) hem de sıra beklemeden (m-ticket’lar için yeni bir kapı koyarlar artık)  girebiliyor olacağız. İşte mobilite’nin dayanılmaz hafifliği…













Permalink icon  Aranizda Kimler Mosyolojist?







Mociology... Sanırım şu an için çok az kişinin bildiği fakat eminim ki zamanla teknoloji yada telekom terminilojimize girecek bir kelime.

Kelimeyi ilk ortaya atan
Joe Trippi adında biri...



Anlamı ise mobilite'nin ve kablosuz teknolojilerin, yaşam şeklimizi, iletişimimizi, düşünce ve iş yapış şeklimizi yani hayatımızı nasıl değiştiridiği ile alakalı. Yani Mosyoloji (
Mociology)mobilitenin bize etkisi, Mosyolojist (mociologist) ise bu değişimden etkilenen kişiler yani her bir cep telefonu kullanıcısı...



Blogging, Podcasting, videocasting derken böle bir kelimeyi de bilelim, öğrenelim





Not: detaylı bir bilgi ve tanım için wikipedia'ya ya bakabilirsiniz. Site içinde mocia-economics terimininde bulunduğu oldukça detaylı bir açıklama yapılmış













Permalink icon  Vodafone & Universal Music ortaklığı...







Vodafone aboneleri artık Voda'nın Universal Music  ile beraber sundukları müzik servisi sayesinde, UMG'nin 600.000 şarkılık veritabanından realtone, ringback tone, full-track audio , full-track video ve video streaming için içerik indirip, satın alabilecekler.



Aslında Vodafone  buna benzer bir servisi sunuyordu , tek fark eskiden 100.000 şarkı kapsayan bu servis artık Universal'in tüm kataloğunu tarayarak içeriğini 600.000'e çıkartmış oldu.



Sanırım bu ortaklık uzun bir süredir Telekom piyasasında, özellikle operatör bazlı yaşanan ve yaşanacak yakınsamalara bir örnek teşkil ediyor.



Bir taraf içerik sağlıyor, diğeri ise içeriğin yayınlanacağı mecrayı ve içeriğin ulaştırılmasını... Aslında Voda ile UMG'un ortaklık haberi çok büyük bir önem taşımıyor. Ama dikkatimi çeken olay; yavaş yavaş her sektör devinin, diğer bir sektör devi ile kendi aralarında takımlar oluşturuyor olması ve bu takımların çok uzun beraberlikler yaşaması. Vodafone Universal ile anlaşıyor, hemen karşısında



Sony BMG, EMI ve Warner Music gibi müzik piyasasının aslan payını kapan diğer devler ile diğer dev operatörlerin ortaklıkları... 20 ila 50 milyon arasında değişen müşteri oranları, milyonlarca içerik, müşteriyi dört bir yandan saran Push yada Pull medyalar, binlerce servis modeli...vs Convergence denilen olayın sakıncası burada gizli kanımca.

Dolaylı olarak birbiri ile alakalı olan farklı sektördeki bu dev şirketlerin güçlerini birleştirmeleri her ne kadar ortaya büyük projeler ve içerik servisleri sunuyor olsa da,  yaratıcılık&inovasyon açısından çok daha kuvvetli şirketlerin, büyüdükçe hantallaşan bu dev ortaklıklara karşı hiç bir rekabet gücü kalmamasını ve bu orta ölçekli, sektöre buluşsal katkı sağlayan şirketlerin bir bir ortadan kalkmasını tetikliyor. Bugün sayesinde milyon dolarlar kazanılan bir ringtone bile ufak bir şirket tarafından hayal edilmiş bir inovasyondur ve daha bunun gibi binlerce yeni buluş yine bu ufak ajanslar tarafından bulunacak...













Permalink icon  Cingular "Live Ticker" servisini deniyor...





Sanırım cebimizde ki o minik ekranları birer içerik canavarına dönüştürebilecek en iyi yöntemlerden biri ticker kullanmak(akar alt bant) . Her ne kadar içeriği, kullanıcı kendi ihtiyaçlarına göre belirleyebilecek olsa da burası tam bir Push content mecrası… Kullanıcıya ne verirsen onu okuyor, onu izliyor...



 



Servis henüz lanse edilmedi ama birkaç gün önce Motorola’nın yeni V557 modeli ile basın karşısında demo sunumu yapıldı. Servis tam olarak seneye hizmet vermeye başlayacak. Yeni ticker servisi “Screen 3” altyapısı ile Motorola tarafından geliştirildi. Servis  yazı rengi, boyutu, karakter tipi ve resim olanakları sunuyor. Aslında Cingular’ın burada ki değeri, servisi deneyen ilk operatör olması.







 



Servis ilk olarak 10 adet içerik kanalını(CNN, ESPN, E Online…vs) barındıracak. Kullanıcılar bu mecradan ücretsiz olarak içeriğin başlıklarını görebilecek. Sonradan ilgisini çeken bir şey olursa her biri birer dinamik link olan bu yazılar vasıtasıyla WAP’a bağlanacak ve buradan sonra charge edilmeye başlanacaklar. WAP’a bağlanmadan hemen önce ücretlendirme bilgileri telefonlarına SMS ile geliyor olacak.



 



Cingular aboneleri megabyte başına $4.99 ile ücretlendiriliyor, yada sınırsız internet kullanımı için $19.99 da yeterli…



 



Bu servisin kullanıcıların data kullanımını artıracağı kesin. Hem kullanım kolaylığı sağlıyor, hemde bilgi olarak sizi güncel tutuyor.





FYI: Cingular’ın şu an ki ARPU’su $49.65…Tabi ki gelirin çoğu VOICE. Mesajlaşma, ringtone’ları ve oyunların ARPU’da ki payı sadece $4.35.













Permalink icon  Gartner'in rakamları...




Gartner der ki;

2005 senesinde 779 milyon cep telefonu satılacak.



2006'da 100 milyon 3G, 2008'de de 200 milyon smartphone satılcak.



2009'da tam 3 milyar GSM abonesi olacak ve aynı sene dünya telekom piyasısında ilk defa "senede 1 milyar telefon satış barajı" aşılacak.




 













Permalink icon  Vodafone ve Yeni Mobil TV Dönemi




Vodafone ve BSkyB (British Sky Broadcasting Group PLC-satellite TV operator) 1 Kasım'san itibaren İngiliz 3G kullanıcılarına Mobil-TV hizmeti vermeye başladı. Toplam 19 kanal, 2 farklı paket üyeliği ile sunulmuş.  http://www.vodafone-i.co.uk/live/live_tv.htmlEğlence/müzik: Sky One, Sky Movies, MTV (2 kanal), Living TV, Discover Lifestyle, Nickelodeon, Paramount Comedy, Cartoon Network, Bravo, Biography Channel.



Haber/spor: Sky News, CNN, Bloomberg, At the Races, Sky Sports, Discovery Factual, National Geographic, History Channel. Servisin kullanımı Ocak 2006'ya kadar ücretsiz. Ocak ayından sonra iş değişiyor tabi. Paket aboneliği sistemine  göre aylık ortalama 5 UKP ($9) bir ücret alınacak.

 

Başka bir İngiliz Telekom operatorü Orange'ın da Mobil-TV servisi var. İkisini karşılaştırdığımız vakit Vodafone içerik ve fiyat olarak öne geçiyor. Orange bence çokda önemli olmayan Fashion TV/Extreme Sports/Celebrity Love Island gibi kanallar sunuyor. Zaten toplam 9 tane kanalı var. Ücret 10 UKP/m (Vodafone'un iki katı).



Vodafone'un dediğine göre mevcut 250bin 3G abonesinin çoğu bu servisi kullanıyormuş. Aralık ayında yani servis ücretli olunca kaç kişinin bunu kullanacağını gerçekten merak ediyorum. İngiltere'de ARPU aylık 22 UKP civarında, 3G ARPU'su ise 35 UKP. Eğer 3G kullanıcıları harcamalarına extra'dan bir 5UKP daha koyarsa ne mutlu Vodafone'a. İngiltere'de servisi kullanan arkadaşlarımdan kullanım hakkında bilgi aldım. Onlar eğlence servisine abone olmuşlar. Eğlence servisinde bir tane bile haber kanalı olmamasını eleştiriyolar. Birde yayın kalitesinin çok yüksek olmadığını. Yayın kalitesinde ki azalma önce seste sonrada görüntüde bozulmalar yaratıyormuş. Ama en büyük eleştiri kanal içerikleri ile alakalı. Malesef mobil Tv yayınları, gazete de yazan gerçek tv yayın akışıyla aynı değil (programlar geç başlıyor falan değil, yayın tamamen farklı..)



Benim fikrim şu aşamada bu tarz bir servis için kimse ortalama harcamasını (ARPU)  %15-20 arttırmaz. Sonuçta bu bir gerçek TV ortamı değil. Alternatif bir yayın.  Ben bunu uçaklarda verilen yemek hizmetine benzetiyorum. Kimse uçaklarda verilen yemeği, restaurantlarda verilenler ile karşılaştırmaz herhalde...Belki kısa bir zamanda operatörler yayın kalitelerini iyice artırır, içeriklerini iyi yönetirler ve de mobil-tv fiyatlarını verecekleri farklı reklam modelleri ile iyice düşürürler ise  kullanım daha da artar.



Sonuçta elde kişisel bir cihaz var, operatörün elinde ise müşterinin kişisel özellikleri, isteklerini, beğenilerini veren datalar... Kişiye özel yayınla müşteri beğenisi arttırılır,  kişiye özel yapılacak reklamlarla maliyetler düşürülürse  bu TV yayıncılığında ciddi bir devrim olur. Bildiğim kadarı ile
DVBH (Digital Video Broadcast Handheld) teknolojisi bu tarz kişiye özel uygulamalar ile real-time yayınları destekliyor.



Her ne olursa olsun cep telefonu diye baktığımız bu cihazlardan artık TV izliyor olduğumuz bugün, 5-10 sene önce hayal ettiğimiz geleceğin geldiği gündür.






 











Permalink icon  Cepten PC'ya bağlan...




Artık telefonumuzla ofisteki, evdeki bilgasayarımıza bağlanıp tüm datalarımıza, dosyalarımıza erişeceğiz.







Servis temel olarak Web erişimli kişisel bilgisayarlar ile cep telefonları arasında bağlantı kuruyor.
SoonR dosya erişimine ve transferine olanak tanıyor.



Servis
Google ToolBar eklentisi olarak da yerini aldı. Bu sayede cep telefondan bilgisayarınızı google desktop search ile de arayabiliyorsunuz.



Web sitesinden üye olunuyor, Sonra bilgisayara ufak bir eklenti indiriliyor ve wap aracılığı ile cep telefonundan bilgisarınıza giriyorsunuz.



Bence oldukça hoş bir eklenti, bilgisayarda dosya unutma derdi kalmadı. Belki sağda solda kaybettiğimiz flash (usb) disklere de gerek kalmadı. İşte mobilize olmak bence budur.



Şimdi herşey iyi hoşta; ben bilgisayarıma daha önceden kaydettiğim ringtone'lara, mp3'lere, wallpaper boyunda ki fotolara, hatta java oyunlarınada bu arama ile ulaştım ve bedavadan cep telefonuma kurdum. Şimdi nolcak?



Bu sadece ufak bir servis ve yenilik haberi. Ama bahsettiğim konu beni oldukça düşündürüyor.  Cep telefonun en sevdiğim yanı, CopyRight koruması ve ücret ödenmesi idi..



Bu şekilde Copyright oldu COPYLEFT!











Permalink icon  Bir Telefondan Daha Fazlası…




İnsanlar, kendilerine ait olan ve başkalarında da var olan herhangi bir şeyi, ona kendi kişilik ve zevkinden bir şeyler katarak fark yaratmayı gerçekten seviyorlar. Sadece bu değil; aynı zamanda onu daha performanslı, daha verimli sekilerde kullanmayı da çok seviyorlar. Hele birde bu bir cep telefonu ise   devamı için tıklayın... »







Permalink icon  AteşleOynama-LightDating!





Sigara içerken sanırım sigaradan daha çok tükettiğim şey çakmaklar olmuştur. Ne gıcık şeydir aldığın çakmağı her gün kaybetmek… Bunun yanı sıra başkalarından hacıladığım çakmakların sayısı da nerdeyse kaybettiklerime eşit . Yani ortada bir sirkülasyon, çakmaklar her gün el değiştiriyor.





Yakaladığım fikir şu… Kaybolan çakmaklar asla tanımadığımız insanlarda değil. Genelde bir tanıdığımızın tanıdığı… Belki onunda tanıdığı ama illa ki dolaylı olarak içinde bulunduğumuz bir zincir.



Birileri ile bir sebebiniz yoksa tanışmak çok zor iş, ama ortada bu zorluğu ortadan kaldıran böylesine bir fırsat varken hem kolay hem de eğlenceli bir hal alabilir. Peki, nedir burada ki servis; 



Piyasa’da satılan ve kullanılan çakmakların neredeyse hepsi tanesi 1 YTL civarında satılan plastik çakmaklar ve bunların yan yüzleri reklam ya da 250 karakterlik bir yazı için oldukça uygun.




  • Çakmakların üstüne servisin reklâmını yapışkanlı kağıtlarla yapıştırıp yada basarak yapıyoruz.




  • Çakmak üzerinde "Bu çakmağı kullanan kaçıncı kişin, peki senden başka kimler kullandı ya da kullanacak, tanışmak istemez misin? Resmini, çakmak numarasını ve mail’ini MMS ile XXXX'e yolla,  yolu bu çakmaktan geçen herkesi tanı" gibisinden bir yazı olacak. Ve artık çakmaklarımız artık elden ele dolaşmaya hazır.




  • Ayni çakmak numarasından giden her bir MMS geliş sırasına göre numaralandırılır. Bütün mail grubuna bu fotoğraflar sırasına göre zincirlenmiş bir şekilde gönderilir. Belirli bir forum üzerinden ya da reply all yaparak mail üzerinden konuşma başlar. 




  • Ya da her bir kullanıcının fotosunun Pull SMS ile sistemden sorgulanması da sağlanabilir. “Acaba bir sonraki kim?” merakı devamlı canlı kalacağı için bunun yapılması bence daha uygun. Sistem kullanıcılara bir ID verirse, cep numaralarını saklayarak SMS-Chatting’de başlatabilir.




  • Konuşmanın "sen kimin arkadaşısın, ya da “çakmağı ben en son surda kullanmıştım, ne alaka sana geçti" gibisinden basit bir sekil de süreceği k esin. 




  • Servis için “AteşleOynama” ya da hem çakmağı hem de tanışmanın basitliğini vurgulayan “LightDating” ismi bence güzel olur.




  • Çakmaklar elden ele dolaştıkça bir reklam mecrası haline geldikleri de aşikar. Belki de çakmaların diğer yüzüne firmalar kendi reklamlarını vermeli…









Permalink icon  Utandıran Sesleri Örtbas Eden Sifon Sesi ….




Japonya’da özellikle bayan telefon kullanıcıları tarafından çok ilgi gören yeni bir servis. Kalabalık ortamlarda, yada bir tanıdığın evinde tuvalete girdiğimizde duyulmasını istemediğimiz, duyulmasın diye bindir oyun çevirdiğimiz seslerle alakalı. Bu sesler 35-40 desibel arasinda bir yoğunlukta. Japon Scoop Music firmasının telefona yüklenip kullanılan bu uygulaması ise 100 desibel yoğunlukta (bu sesleri kolaylıkla bastırabilir) bir sifon sesi çıkartıyor.  



Yapılan araştırmalara göre (kim boyle bir araştırma yapar ki! ) sesleri örtbas etmek için kullanılan bu yöntemde bir kişi ortalama 3 defa sifonu cekiyor. Hem su tasarrufu için hemde başka yerlerde de kullanılabilmesi açısından oldukça kullanışlı bir uygulama. Ama dikkat edelim; bu bir ringtone değil, bir Java uygulaması...



Aslında benim daha iyi bir çözümüm var, rahat ol ve seslerden utanma