Yeri geldi bu blog'da “2010’da mobil blogger’larla yaşamak…” gibi gelecekle ilgili bir takım projeksiyonlar yaptık. Gerçi 2010’a daha çok var ama bugün güzel bir haber aldım ve paylaşmak istedim.
O yazıda bahsettiğim geleceğin olması için, evvelinde gerçekleşmesi gereken bazı önemli adımlar lazımdı. İşte bugün o adımlardan biri atıldı.
Belki de Türkiye’nin gerçek anlamda ilk mobil blogging altyapısı (beta olarak) hayata geçti:
Görünen o ki; artık mobil bir gazeteci olmamanız için bir sebep yok. Cep telefonunuzdan çektiğiniz bir görüntüyü, foto ya da video olarak anında internet’te yayınlayabilir ve kamuya izletebilirsiniz.
Bana kalırsa Weblog’ların bugüne kadar ki asli görevi, bilgi’nin üzerinde ki yayma & erişim tekellerini kaldırmak ve herkesin her şeyi bilmesine olanak veren bu kültürün yayılmasını sağlamaktı.
Şimdi ise moblogging denen bir kavram var ve bu da web-logging’in zaman - mekan kısıtlarını ortadan kaldıracaktır.
Türk toplumunun yapısını, bilgisayar yerine mobil kullanımını, sabırsızlığını, damarlarında dolaşan WOM heyecanını ama yazmak yerine anlatmak alışkanlığını, bir takım gizleri ortaya çıkartma hevesini ve bunun gibi diğer dinamikleri göz önünde bulundurursak, diyebiliriz ki bu servis tutacak ve başarılı olacak.
Servis kullanıldıkça yeni ihtiyaçlar doğacak. Örneğin müşteri bir içeriği blog’a post ettiği vakit anında profiline üye olan arkadaşlarına bir uyarı gitmesini isteyecek. Ve bu alert’in isteğe göre pull yada push olması gerekecek. Tüm bu ihtiyaçlara belki de yine bu ekosistemin geliştireceği Mobile-RSS kavramı gelecek.
Mobile-RSS’ler yayılacak ve bu yaygın kullanım yeni ihtiyaçları beraberinde getirecek. İşte tüm bu domino etkisi zaten teknolojiyi yarınlara taşıyan güç…
Turkcell-im Benim’e dönmek gerekirse…
Güzel bir tasarımı, basit ve çabuk adapte olunan bir ara-yüzü var. Ayrıca MMS ile post edilen içerik anında sitede görünür hale geliyor. İçerik tabi ki de sadace mobil cihaz üzerinden değil, bilgisayarda bulunan içeriklerinde upload'u ile yayınlanabiliyor.
Bununla beraber kendi arkadaş profilinizi oluşturabiliyor ve yayınladığınız içeriği public ya da custom olacak şekilde düzenleyebiliyorsunuz.
Turkcell müşterilerine site’de kullanmaları için 1 GB’lık bir alan veriyor. Eminim ki bu alan ileride daha büyük boyutlara ulaşacaktır. Günün sonunda ben bir müşteri olarak bu siteye ne kadar içerik yüklersem, bu siteye dolayısıyla sim-card’ıma yani operatörüme bağlı hale gelirim.
Loyalty için bence gayet şık bir servis…
Tüm bunların haricinde unutmamak gerekiyor ki, bahsetmiş olduğum bu lansman bir Beta süreç…
Eminim ki bu Beta süreci, projeyi hazırlayan ekibe çok daha başka başka fikir verecektir. (onların da eline sağlık… ) Doğacak ihtiyaçların giderilmesi, müşterinin sesini dinlenmesi, yeni contexlerin geliştirilmesi yine bu aşamada mümkün olacaktır.
Ben gerçekten beğendiğim bu servisin zamanla yayılacağını, çok daha gelişeceğini ve ülkemizde yeni bir kültür yaratabileceğini düşünüyorum.
Tabi Turkcell bu konu’da tek olmayacaktır. Yakın zamanda Avea ve Vodafone’da bu ve benzeri servislerle müşterilerine seslenecektir.
Her ne kadar Avea’nın yakın zamanda buna benzer bir servisi lanse edeceğini bilsem de detayları hakkında çok bilgim olmadığından bir şey söylemek yanlış olur.
Fakat Vodafone’un diğer Ülkerlerde ki start-up’larında buna benzer servisleri var.
Örneğin daha geçen hafta Romanya’da User Generated Content modelli bir Video-blog sitesi lanse etti… Sitenin adı da gayet hoş: HomeMade… http://www.homemade.ro/
Tasarım olarak çok iyi değil ama moblogging yapılıyor, free access ve mobile voting(rating) var. Sitede her hafta ödüllü yarışmalar yapılıyor.
Bir TV kanalı ile çalışıyorlar. (http://www2.tvr.ro/homemade ) Seçilen içerikler Cuma günleri TV’de yayınlanıyor.
Voda’nın aslında youtube’la başka bir çalışması daha var. Bence o da dikkatle incelenmeli. Baştan bir site yaratmak yerine, en ünlü video paylaşım sitesiyle (youtube) anlaştılar ve mobil’den free Access verdiler. Hem upload hem download yaparak mobil üzerinden etkileşim kurduruyorlar.
Bu iki farklı ürün müşterinin neye yöneldiği, neyi istediği ile gerçekçi sonuçlar verecektir. Video paylaşım siteleri üzerine en önemli fikir savaşlarından biri bu aslında: Content için yeni bir Video paylaşım sitesi mi, yoksa mevcut popüler bir site ile partnering mi?
İlerleyen günlerde mobil operatörlerin fix-mobile yakınsaması içinde vereceği mücadele bence gayet hareketli ve müşteriye fayda sağlayıcı şekilde gerçekleşecek… Hep beraber izleyelim…