Dünya genelinde operatör gelirlerini ses (voice) ve ses-dışı (out of voice yani p2p transferler, içerik, data ve hizmet servislerinin tümü) olarak ikiye ayırırsak, ses-dışı servislerin bu gelirin sadece %20'lik bir kısmını oluşturduğunu söylemek mümkün...Bu oranda ancak, katma değerli servislerin oldukça sofistike ve sık kullanılır olduğu (Örneğin imode= %25, Vodafone EU ort=%18-20) yerlerde bu şekilde gerçekleşiyor.



Ülkemizde bu oranlar maalesef daha düşük. Örneğin Turkcell'de bu rakamın %10 civarı gerçekleştiğini söylemek mümkün (bildiğim kadarıyla %11)





WiMax gibi kablosuz iletişim teknolojilerin gelişiminin genelde Operatörlerin VAS gelirlerine sekte vuracağı düşünülür. Fakat ben bu gelişmelerin VAS'ı değil, ana gelir olan (%80lik kısım, TR'de %90...) ses servislerini tehdit ettiğini düşünüyorum.





Çünkü bana göre teknoloji VAS'ı tehdit eden bir unsur değil, tam aksine bu işin, yeni servislerin daha kaliteli içeriğin önünde ki en büyük engellerden biri.





İçerik satıcıları dahil olmak üzere bir çok kişi bu gelişmelerin mobil ile güçlü bilgisayarlar arasında bir yakınsama yaratacağını ve hal böyle olunca da sanki p2p dosya paylaşımlarının mobil içerik satışlarını engelleyeceğini düşünürler... Mümkündür... Broadband'ın mevcut mobil alternatiflerden çok daha kaliteli olduğu ADSL'in ve bizi bağladığı yaşam destek ünitesinin (yani internet'in) şu an ki durumuna bakalım. İnternet'te içerik deyince akla bedava(FOC) gelir. Filmler bedava, klipler bedava, mp3 bedava...





Bedava yaşıyoruz, bedava



Hava bedava, bulut bedava



Dere tepe bedava



Yağmur çamur bedava...





Peki ya internetin gerisi... İnternetin gerisi hizmet servisleri...Parayla!!! Mobil mecrada da bu işler farklı olmayacak. Yani internet mobil'i yutmayacak. Kaldı ki mobilite'nin iki fazlası var; Bunlar tabi ki lokasyon bilgisi ve kullanıcı bilgisi (gezdiği sayfadan, attığı sms'ten adresine, anne kızlık soyadına kadar olan bir bilgi hazinesinden bahsediyorum).





Bu arada bu bedava içerik'in önüne geçmek mümkün. Gelecekte içeriğin download edilerek client'da üzerinde değil, broadcast ile server'dan kullanılacağını düşünüyorum. Zaten sistemin felsefesinde yapılacak olan bu tarz bir radikal değişiklik, bir çok sorunu da ortadan kaldırıyor.





Bana kalırsa yeni mobil dünyada kral operatördür. Bugün elinizde 30 milyon abone ve bu abonelerin kimlik bilgisi, lokasyon bilgisi ve tüm sofistike ölçümleri varsa yapmanız gereken şey sadece bu bilgileri nasıl bir gelir paylaşımı ile kimle paylaşacağınızı düşünmektir. (yatay, dikey, multi-channel ve kurumsal mobil portaller bunun en güzel örneğidir.)





Sadece lokasyon bilgisi bile büyük bir katma değer yaratılacaktır ki dünya da yeni de olsa bunun örnekleri vardır. Tüm bu yeni olanaklar akabinde binlerce açılım ve yeni servis fikirleri yaratacakken teknolojinin katma değerli servis sektörüne bir sekte vuracağını düşünmek ne kadar doğru olur!!!





Yakın zaman içinde operatörlerin içinde sadece bu bilgilerin(lokasyon & abone bilgisi) yönetimini ve satışını yapacak, bunlarla ilgili iş ortaklarını yönetecek birimler bile kurulabilir.





Gelelim ses tarafına. İster mobil olsun, ister sabit-hat ses için ödediğimiz vergiler, faturalar ortada... Yani ortada fiyat olarak bir bunalım zaten var. Zaten bunun en büyük kanıtı operatörlerin kendi arasında yaptıkları fiyat rekabetidir. Müşteri bu kadar pahalı faturalar arasında maalesef kaliteyi ikinci plana atarak tercihini fiyattan yana kullanıyor.





Tüm bunlar devam ederken son bir kaç yılda bazılarımız bu telefon işini bedavaya getirmeye başladı. Yaşa var ol internet :)





Artık data üzerinden ses taşıyan web tabanlı ürünlere oldukça alıştık...Bilgisayarında (ses kalitesi ile ünlü) skype'ın yazılımlarına yer vermeyen neredeyse kalmadı. MSN'in de güzel servisleri var ama Skype'ı "ses" ile daha çok özleşti. Artık skype'ın wireless network üzerinden ses transferi yapan ürünleri de var, hatta bir cep telefonu da; WLAN'leri tarıyor ve bulduğu network'e bağlanıyor, bildiğimiz yazılım çalışıyor ve kablosuz internet üzerinden sevdiklerimizle !!!! iletişime geçiyoruz.





Bu tabi ki şu an kapsama alanı olarak GSM network'lerinden cok ufak bir alana sahip...En fazla 50 metre...Peki yarın?





Yarın biz mobil bilgisayarlarımızla abonesi olduğumuz ISP'nin ülke çapında kapsadığı tüm kablosuz ağlara bağlanabiliyor olacağız. Örneğin bugün İstanbul'da sadece deneme sürüşleri yapan Superonline WiMax kısa bir zamanda tüm ülkeyi baz istasyonları ile kapsarsa, siz sabit bir aylık ücretle, nerede olursanız olun online olabileceksiniz.





Mobil cihazınızda çalışan Skype üzerinden çağrı alacak yada birilerini arayacaksınız. Cihazınız devamlı net'e bağlı. Aynı i-mode gibi...





Şimdi soruyorum.



Bir operatör için teknolojik gelişim daha çok neyi tehdit ediyor... ses mi, servis mi?





Data gelirinin artacağı kesin, yeni servislerin çıkacağı da, doğru kurgulanırsa içeriklerde ciddi bir satış olacak. Peki ses? ses gidici gibi...Bazı operatörler şimdiden skype gibi yazılımlar ile ortak çalışmalar yapıyor.





Ama tutunmak için operatörün elinde büyük bir koz var; Sim-Card. Eğer bugün bir sim-card'ınız varsa, bilin ki bir operatör sizi anneniz babanız kadar iyi tanıyor, nerede olduğunu ve ne işler karıştırdığınızı çok iyi biliyor. Operatörler bu bilgiye çok sıkı sarılacaklardır. Zaten gelecek diye tabir ettiğimiz zamanlar; operatörün elinde bu bilgilerin, GPS teknolojilerinin ve internet'in bize sunduğu olanaklar ile birleşip, uygun bir hibrit cihaz üzerinde gerçekleşmesiyle mümkün olacaktır





Teknoloji geliştikçe daha doğrusu aynı işi gören alternatif ürünler çoğaldıkça, bu işten kimin zararlı çıktığı önemli değil... Önemli olan bu yeniliklerin müşteriye fiyat ve olanak olarak kazandırdıkları...